Dalış Günlüklerim

1

 

Uzun zamandır düşündüğüm ama yapmak için herhangi bir adım atmadığım dalış kursuna kayıt olmakla birlikte ölmeden yapılacaklar listesine bir tik daha atıyorum. Koh Tao hem fiyat-kalite hem de dalış alanları açısından Tayland’ın dalış merkezlerinin başında geliyor. Heyecanla öğleden sonra ki teorik eğitimi bekliyorum.

 

Birkaç saat boyunca kurs arkadaşlarımla birlikte Nuh Nebi den kalma videolar izledikten sonra, dalış eğitmenimiz Ty bize sayfa sayfa yapılacak ödevler verip bir de üstüne akşamki kutlamaya davet ediyor. Sabah 8 de ödevleri kontrol edeceğini ve öğleden sonra havuzda yapılması planlanan pratik dalış eğitiminin eğitmen adayı Danny ve 2 tecrübeli dalış eğitmeni ile birlikte okyanusta yapacağımızı müjdeliyor..

İkinci gün kursta toplam 3 eğitmen ve 5 kursiyeriz. Önce yüzme testi için tekneden atlayıp teknenin etrafında 10 tur attıktan sonra, yaklaşık olarak da 20 dakika daha suda kalmamızı istiyorlar. Eeeh napalım başa gelen çekilir diyerek bir yandan muhabbet edip bir yandan yüzüyoruz. Önce snorkelle yüzme taktiklerini aldıktan sonra ekipmanlarımızı giyip pratiklere başlıyoruz. Tamamlamamız gereken bir kaç beceri var. Su altında maskesiz yüzmek, su altında regulatoru çıkartıp yeniden takmak (nefes almayı sağlan zımbırtı), su altında maskeyi suyla doldurduktan sonra yeniden hava ile doldurmak vs gibi.. Maskesiz yüzmekle ilgili hiçbir sıkıntım yok.. Gayet rahat hissediyorum ama iş ne zaman maske yüzümdeyken suyla doldurup boşaltmaya geliyor;  işte o an panikliyorum. Pratikte bir farkı yok. Yine maskesiz yüzdüğüm gibi devam edebilmem gerek ama nedense stres altında hissediyorum kendimi ve aniden suyun dışına çıkıyorum. Eğitmenim Danny beni biraz sakinleştirdikten sonra yeniden deniyorum. Yine panikliyor ve çıkıyorum. Danny aslında benim beceriyi tamamladığımı sadece iyiyim işareti vermediğimi söylüyor. Bana hiçte öyle gelmiyor. Tekrar deniyoruz bu sefer kendimi zorlayıp iyiyim işaretini çakar çakmaz suyun üstüne atıyorum kendimi. Farkediyorum ki aslında yapmışım. Maskem hava ile dolu ama yine de kendimi rahat hissetmiyorum. Danny tamam diyor bugünlük yeter seni zorlamayalım yarın tekrar ederiz. Şimdi gel dalalım birlikte diyor. Suyun altında sürekli elimi tutuyor, kendimi güvende hissediyorum. Danny’nin çok iyi bir eğitmen olacağına eminim. Daha sonra sahile çıkıp karşı tarafa geçiyoruz. Daldığımız alandaki kumsal iki adayı birbirine bağlıyor ve iki tarafıda deniz.

T’ın önderliğinde ilk dalışımızı gerçekleştiriyoruz. 12m’de birbirinden güzel mercanlar, rengarenk balıklar, baracudalar görüyoruz. Birden yüzümde acı bir yanma hissediyorum; dokunduğumda deniz anası gibi birşey hissediyorum ve elimde yanmaya başlıyor. Çok acıyor. Ty’a gösteriyorum yüzümü, yanan yeri. Gözleri büyüyor ufaktan, apar topar su yüzüne çıkıyoruz. Kontrol ediyor. Deniz anası değil muhtemelen sea lice diyor. Sea lice da ne be!!! Yüzüm cayır cayır yanıyor. Adam bana birşey yok diyor. Tekneye çıkıyorum. Başka bir eğitmene daha gösteriyorum, o da aynı şeyi söylüyor hemen sirke sürüyor yüzüme ellerime. Diğer eğitmenler geliyor, duyan geliyor duyan geliyor, bakıyor onlarda; herkes sea lice konusunda hem fikir. Zararlı değilmiş. Eeeh bu kadar insan bir şey söylüyorsa vardır bir bildikleri diyorum rahatlıyorum.

Akşam doktorumla konuşuyoruz. Gelmeden önce bu gibi durumlar için hazırladığımız küçük ecza çantamdan bir krem söylüyor onu kullanıyorum. Sabaha acı filan kalmıyor. Sadece bir kırmızılık.

Üçüncü gün sadece Ty var eğitimde. Bu sefer nedendir bilinmez bir rahatlık var üzerimde ve tamamlamam gereken tüm becerileri tek seferde tamamlıyorum. Ardından daha farklı becerilere geçiyoruz. Body ile regulator değişme, oksijen bitince yardım istemek ve badine yardım etmek ha bir de maskeyi çıkartıp yeniden takmak. Lanet olasıca maske nasıl çıkabilirki suyun altında?! Tamamen suyla doldurup boşaltmıştık zaten şimdi bu çıkartıp yeniden takmak niye.. Neyse onu da yapıyorum istemeye istemeye. Tüm bunları tamamladıktan sonra Ty’ı takip ediyoruz. Onun rehberliğinde su altı dünyasını keşfe çıkıyoruz. Daha rahatız bugün.. Herkesin kendine güveni geldi ve eğleniyor.

Üçüncü gün sertifika günü. Aldığımız tüm eğitimleri bu sefer 18m’de video kaydı için kamera karşısında tekrarlayacağız.  Civardaki en meşhur dalış alanlarından biri Chumpon Pinacle’a gidiyoruz. Daldıktan su altındaki akıntının şiddeti çok net hissediliyor. Ekipler halinde ilerliyoruz. En önde Ty ardında birinci ekip ben ikinci ekipteyim ve bizi takip eden 3. ekip var. Akıntı o kadar şiddetli görüş alanı o kadar düşük ki Ty’ı göremiyorum sadece önümdekileri görüyorum. Onlarda Ty ile görüşü kaybediyorlar sanırım biri bir yana diğeri bir yana gidiyor. Durup bekliyorum bir süre. Toparlanıyorlar. Devam ediyoruz. Bir süre ilerledikten sonra birden kafama birşey (biri) çarpıyor ve maskem çıkıyor. Demekki gerçekten olabiliyormuş diyip maskemi geri takıyorum. Kaytarmama izin vermediğiniz için teşekkürler çocuklar. Su altında kısa süre kaldıktan sonra çıkıyoruz. Ty burda daldıysanız heryerde dalarsınız diyor. Cidden mi söylüyorsun yoksa motive etmek için mi diyorum. Yok ciddi söylüyorum görüş alanı çok düşük, akıntı çok yüksekti kimse kaybolmadan çıktık aferin diyor. Eeeeh iyi bari aldığımız eğitimin hakkını verdiysek..

White Rocks denilen alana gidiyoruz. Burada akıntı yok. Önce 18m’de tüm öğrendiklerimizi birer birer tekrarlıyoruz. Ty hepimizin sınavı geçtiğimizi gösteren sevinç dolu hareketlerde bulunuyor..Keyifli bir final dalışının ardından sertifikalarımızı alıp vedalaşıyoruz.. Gece feribotu ve Krabi beni bekler..

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.