Hiçbir şey yapmamak istiyorum. Sadece öyle durmak. Düşünmeden.
Meditasyon gibi. Yok değil. O da değil. Meditasyon bile yapmadan durmak istiyorum. Yoga eğitmenim Öyküm’e sormuştum bir gün, meditasyon sırasında kafam hep bir yerlere gidiyor, düşüncelerden arınmayı başaramıyorum diye. Normal dedi. Zor diye de ekledi. Peki…
Yine de bir şey yapmamayı başarabilmek istiyorum.
Ekşi sözlükte bir yazar derki “yapılacak çok iş olduğu zaman oluşan stres yüzünden bir tanesine bile başlayamama durumu”. Procrastination o dediği aslında. Türkçe meali erteleme. Yapman gereken şeyler çoğaldıkça, başlayamamak ve erteleme durumu aslında. Çalıştığım zamanlarda işler biriktikçe hissederdim onu. Normalde dağınık olan ben, işe başlamamak için kalemliği, çekmeceleri düzenler dururdum. Şu anda ise hiçbir şey yapmamak eylemine başlamamak için mi yoksa biriken Meksika yazılarını ertelemek için mi bu satırlarda saçmalamayı tercih ediyorum bilmiyorum.
Eylemsizlik de bir eylem midir acaba?
Yoruldum ben.. Bir şeyler yapmaktan, koşturmaktan, seyahat etmekten yoruldum. Hiçbir şey yapmak istememe halinin uzamasını uzmanlar depresyon olarak adlandırıyorlar. Depresyonda değilim ben. Sadece durmaya, dinlenmeye ve uyumaya ihtiyacım var, hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey düşünmeden, hiçbir şey görmeden ve duymadan.
Görmek istemiyorum evet ya da hayırları. Görmek istemiyorum Big Brother gibi bana bakan ve bir şeyler yapmamı dikte eden posterleri. Hayatımı, kararlarımı yönlendirmeye çalışan insanları istemiyorum etrafımda. Dünyanın böyle bir yerinde olmak istemiyorum sadece.
Hiçbir şey yapmama etkinlikleri düzenleyen Koreliler ile oturayım birlikte öylece, huzur içinde. Aksın zihnimden bildiğim tüm kelimeler, dolaşmasın zihnimde. Unutayım bir süre. Derin bir sessizlikten sonra doluşsunlar yine. Karışsın birbirine harfler, kelimeler, görüntüler. Bulayım yeniden kendimi dünyanın en güzel köşesinde. Yani olduğum yerde…
https://www.youtube.com/watch?v=am6rArVPip8
Uzun süren yolculukların sonunda beyin yanıyor. Hele ki bu yolculuklar laylay loyloy değil de yelkenle, yürüyerek, kürek çekerek yapılan türden olursa.
Bu durumda yapılacak en güzel şey yapılacakları bir kenarda tutup en azından kısa bir süre sadece arkadaşlarınla vakit geçirmek, boş boş şehirde takılmak, kafa yormayacak türden filmler izlemek, dingin müzikler dinlemek ve kafandakileri kağıda dökmektir.
Ardından ise biriken işleri listeleyip bir plan yapmalı. Genelde hatalı zaman yönetimi sonunda çıkıyor bu bir sürü iş varken çekmece toplama hali. Zihin o çekmeceyi bahane edip kendi içinde işleri toparlamaya çalışıyor aslında.
Tadını çıkar dostum, iyidir böyle beyni yakmak, ardından bir rahatlama gelir 😀
beynim yanmadı benim.. deli değilim ben… ahhaahahahah 🙂 hoşbulduk güneşcim